“William Henry Perkin” IELTS kelimeler
IELTS’e hazırlanırken öğrenilmesi gereken kelimeler
Cambridge IELTS hazırlık serisi 9. Kitap 1. Bölüm 1. Akademik okuma parçası “William Henry Perkin” içerisindeki kelimeleri IELTS hazırlık aşamasında çalışırken not almıştım. Bunlar herkes için zorunlu ve bilinmesi gereken kelimeler olmayabilir ancak ben hazırlık aşamasında kelime hacmimi geliştirebilmek için okuma sınavına bu şekilde çalıştım. Bu şekilde çalışma, aslında sınavda yüksek not alabilmek için uygulamanız gereken sistemin bir parçası olmaktan çok, kelime bilginizi arttırmak için uzun vadeli bir çalışmanın parçası. Ayrıca buradaki kelimelerin bazıları tüm IELTS sınavı boyunca tekrar ediliyor. Örneğin, readingde ilk okuma rastladığınız kelimeler grubu aynı sınavın listening kısmında da karşınıza çıkabiliyor. Yani en azından benim gözlemim bu şekilde. Yani aslında burada sınav benim için araç, benim amacım kendimi geliştirebilmekti diyorsanız, bu kelime anlamı sizin için çok faydalı olabilir. Bana göre yüksek lisans yapmak isteyen kişiler için, okuma parçalarındaki akademik dil, kendi yazılarını yazarken faydalı olabilir.
Bahsettiğim gibi bu kelimeler serisi ben çalışmalarımı devam ettirirken ortaya çıktı. Tüm kelimeler okuma parçalarındaki sıraya göre çıkmıştır. Bazıları diğer sayfalarda tekrar etmş olabilir. Ayrıca, bence IELTS reading kısmından 6 .0 ve üzeri puan almak için sınav taktiği dışında bu kelimelerden bilinmesi gerekiyor. İngilizce açıklamaları Cambridge sözlükte de verilen anlamlarıdır. İşte 9. Kitap 1. Bölümde(section) 1. Okuma(reading) kelimeler
William Henry PErkin IELTS kelimeler
Prompt | Harekete geçmek, çabukça, hızlıca cevap vermek | to make something happen/
to make someone decide to say or do something |
Stumble | tökezlemek | to step awkwardly while walking or running and fall or begin to fall |
Stumble upon | Rastlamak, rastgele bulmak | to discover something by chance, or to meet someone by chanc |
Run-down | Zayıf, hasta, yorgun | Run-down buildings or areas are in very bad condition |
Immerse | Bastırmak, daldırmak | to become completely involved in something |
Devotion | Özveri, çaba, bağlılık | loyalty and love or care for someone or something |
Eminent | Tanınmı, üstün, şöhretli | famous, respected, or important |
Breakthrough | Atılım, yenilik | an important discovery or event that helps to improve a situation or provide an answer to a problem |
Solidified | Katılaşmış, pekişmiş | to change from being a liquid or gas to a solid form, or to make something do this |
Quinine | Sıtma ilacı | a drug used to treat fevers such as malaria |
Viable | Uygulabanbilir, yaşanabilir, geçerli | able to work as intended or able to succeed |
Bark | Ağaç kabuğu, kabuğunu sıyırmak | the hard outer covering of a tree |
Surpassing | Üstün çıkma emsalsiz üstün | extremely great |
Substitute | Yerine geçmek, yer değiştirmek | to use something or someone instead of another thing or person |
Sludge | Sulu çöp, lağım pisliği, çamur | soft, wet soil or a substance that looks like this |
Favour | İyilik etmek, kayırmak | ething or someone |
Obtain | Elde etmek, edinmek | to get something, especially by asking for it, buying it, working for it, or producing it from something else |
Outrageously | Saldırganca, istekle | in a way that is shocking, usually because of being unusual or strange |
Indeed | Doğrusu, gerçektende | really or certainly, often used to emphasize something |
Muddy | Bulandırmak | earth that has been mixed with water |
Hue | Çeşit, ton | (a degree of lightness, darkness, strength, etc. of) a colour |
Fade | Karartma, rengi solma | to (cause to) lose colour, brightness, or strength gradually |
Assure | Garanti etmek, temin etmek | to tell someone confidently that something is true, especially so that they do not worry |
Fiercely | Şiddetli, güçlü | in a frightening, violent, or powerful way |
Objection | Itiraz, engel, karşı gelme | the act of expressing or feeling opposition to or dislike of something or someone |
Utilize | Faydalı hale getirme, faydalanma | to use something in an effective way |
Plentiful | Çok, bol bol | If something is plentiful, there is a lot of it available: |
Flattered | Gururu okşanmış, pohpohlanmış | to praise someone in order to make them feel attractive or important, sometimes in a way that is not sincere |
8. kitap 4. bölüm 3. okuma parçası “Collecting Ant Speciments” kelimelerine buradan ulaşabilirsiniz.
9. kitap 1. bölüm 2. okuma parçası “Is there anybody out there?” kelimelerine buradan ulaşabilirsiniz.
Yayınladığım tüm kelime listelerine buradan ulaşabilirsiniz.
İlk yorumu siz yapmak ister misiniz ?