“Striking Back at with Lasers” IELTS kelimeler
IELTS’e hazırlanırken öğrenilmesi gereken kelimeler
Cambridge IELTS hazırlık serisi 8. Kitap 3. Bölüm 1. Akademik okuma parçası “Striking Back at with Lasers” içerisindeki kelimeleri IELTS hazırlık aşamasında çalışırken not almıştım. Bunlar herkes için zorunlu ve bilinmesi gereken kelimeler olmayabilir ancak ben hazırlık aşamasında kelime hacmimi geliştirebilmek için okuma sınavına bu şekilde çalıştım. Bu şekilde çalışma, aslında sınavda yüksek not alabilmek için uygulamanız gereken sistemin bir parçası olmaktan çok, kelime bilginizi arttırmak için uzun vadeli bir çalışmanın parçası. Ayrıca buradaki kelimelerin bazıları tüm IELTS sınavı boyunca tekrar ediliyor. Örneğin, readingde ilk okuma rastladığınız kelimeler grubu aynı sınavın listening kısmında da karşınıza çıkabiliyor. Yani en azından benim gözlemim bu şekilde. Yani aslında burada sınav benim için araç, benim amacım kendimi geliştirebilmekti diyorsanız, bu kelime anlamı sizin için çok faydalı olabilir. Bana göre yüksek lisans yapmak isteyen kişiler için, okuma parçalarındaki akademik dil, kendi yazılarını yazarken faydalı olabilir.
Bahsettiğim gibi bu kelimeler serisi ben çalışmalarımı devam ettirirken ortaya çıktı. Tüm kelimeler okuma parçalarındaki sıraya göre çıkmıştır. Bazıları diğer sayfalarda tekrar etmş olabilir. Ayrıca, bence IELTS reading kısmından 6 .0 ve üzeri puan almak için sınav taktiği dışında bu kelimelerden bilinmesi gerekiyor. İngilizce açıklamaları Cambridge sözlükte de verilen anlamlarıdır. İşte 8. Kitap 3. Bölümde(section) 1. Okuma(reading) kelimeler.
Striking Back at with Lasers bilinmesi gereken IELTS kelimeleri
Inflict | Çarpıtmak, vurmak | to force someone to experience something very unpleasant |
leisurely | Acele etmeden, sakince | used to describe an action that is done in a relaxed way, without hurrying |
Dice | Zar,zar atmak, küp halinde kesmek | die a small cube (= object with six equal square sides) with a different number of spots on each side, used in games involving chance |
Inviting | Çekici, davetkar, cazip | encouraging you to feel welcome or attracted |
Armoury | Cephanelik | all the weapons and military equipment that a country owns |
Command | Emretmek, buyurmak | an order, especially one given by a soldier |
Trailing | Izleyen, takip eden | Trailing plants grow along the ground or over the surface of something |
Bear up | Dayanmak yardım etmek | to deal with a very sad or difficult situation in a brave and determined way |
Stream | Akarsu, sürmek, akmak | water that flows naturally along a fixed route formed by a channel cut into rock or ground, usually at ground level |
Backed by | …tarafından desteklenen | |
Conduct | İletken, geçirgen | to allow electricity or heat to go through |
Surge | Dalgalanma | a sudden and great increase |
Zapper | Uzaktan kumanda | a device for controlling a machine from a distance |
Beam up | Işınlanmak | |
Brewing | Mayalanma | If you brew tea or coffee, you add boiling water to it to make a hot drink, and if it brews, it gradually develops flavour in the container in which it was made |
Stumbling | Tökezleme, zorluk engel | to step awkwardly while walking or running and fall or begin to fall |
Nifty | Zeki, güzel, havalı | good, pleasing, or effective |
Offing | Açık, engiz deniz | likely to happen soon |
Reckon | Tahmin etmek, hesaba katmak | informal to think or believe |
Forthcoming | Gelecek, olacak, yapılacak olan | happening soon |
Avalanche | Çığ düşmek, çığ altında kalmak | a large amount of ice, snow, and rock falling quickly down the side of a mountain |
Confront | Karşısına çıkmak | to face, meet, or deal with a difficult situation or person: |
Hail | Dolu yağması, göklere çıkarmak | small, hard balls of ice that fall from the sky like rain |
Seldom | Çok nadir, kırk yılda bir | almost never |
Wire | Kablo, tel, telle bağlamak | a piece of thin metal thread that can be bent, used for fastening things and for making particular types of objects that are strong but can bend: |
Precise | Kesin, titiz, temiz yapılmış iş | exact and accurate |
Promising | Gelecek vadeden, umut vadeden | Something that is promising shows signs that it is going to be successful or enjoyable |
Cut down | Küçültmek | to break the surface of something, or to divide or make something smaller, using a sharp tool, especially a knife |
Threaten | Tehdit, gözdağı, göz korkutmak | to be likely to cause harm or damage to something or someone |
8. kitap, 3. bölüm 1. okuma parçası “The meaning and power of smell” kelimelerine buradan ulaşabilirsiniz.
8. kitap 3. bölüm 2. okuma parçası “The Nature of Genius” kelimelerine buradan ulaşabilirsiniz
Yayınladığım tüm kelime listelerine buradan ulaşabilirsiniz.
Görsel Freepik’ten alınmıştır.
İlk yorumu siz yapmak ister misiniz ?