Beyond the blue horizon IELTS kelimeler
Cambridge IELTS hazırlık serisi öğrenilmesi gereken kelimeleri sıralı liste
Cambridge IELTS hazırlık serisi 10. Kitap 3. Bölüm 3. Akademik okuma parçası “ Beyond the blue horizon ” içerisindeki kelimeleri IELTS hazırlık aşamasında çalışırken not almıştım. Bunlar herkes için zorunlu ve bilinmesi gereken kelimeler olmayabilir ancak ben hazırlık aşamasında kelime hacmimi geliştirebilmek için okuma sınavına bu şekilde çalıştım. Bu şekilde çalışma, aslında sınavda yüksek not alabilmek için uygulamanız gereken sistemin bir parçası olmaktan çok, kelime bilginizi arttırmak için uzun vadeli bir çalışmanın parçası. Ayrıca buradaki kelimelerin bazıları tüm IELTS sınavı boyunca tekrar ediliyor. Örneğin, readingde ilk okuma rastladığınız kelimeler grubu aynı sınavın listening kısmında da karşınıza çıkabiliyor. Yani en azından benim gözlemim bu şekilde. Yani aslında burada sınav benim için araç, benim amacım kendimi geliştirebilmekti diyorsanız, bu kelime anlamı sizin için çok faydalı olabilir. Bana göre yüksek lisans yapmak isteyen kişiler için, okuma parçalarındaki akademik dil, kendi yazılarını yazarken faydalı olabilir.
Bahsettiğim gibi bu kelimeler serisi ben çalışmalarımı devam ettirirken ortaya çıktı. Tüm kelimeler okuma parçalarındaki sıraya göre çıkmıştır. Bazıları diğer sayfalarda tekrar etmiş olabilir. Ayrıca, bence IELTS reading kısmından 6 .0 ve üzeri puan almak için sınav taktiği dışında bu kelimelerden bilinmesi gerekiyor. İngilizce açıklamaları Cambridge sözlükte de verilen anlamlarıdır. İşte 10. Kitap 3. Bölümde(section) 3. Okuma(reading) kelimeler.
Beyond the blue horizon IELTS bilinmesi gereken akademik kelimeler
Seafaring | Gemi yolculuğu, gemicilik | connected with travelling by sea |
Derelict | Harabe terkedilmiş hal, dışlanmış kimse | Derelict buildings or places are not cared for and are in bad condition |
Burial | Gömme, defin, toprağa verme, cenaze töreni | the act of putting a dead body into the ground, or the ceremony connected with this |
Daring | Cüret, cüretkar, gözüpek, yiğitlik, cesurluk, gözüpeklik | brave and taking risks |
Pioneer | Öncü, öncü olmak, çığır açmak, önayak olmak, öncüsü olmak, öncülük etmek, istihkam | a person who is one of the first people to do something /
a person who goes to an area and builds a house, begins a farm, etc. |
Boundary | Sınır, hudut, limit, sınır, kenar, çeper | a real or imagined line that marks the edge or limit of something /
the limit of a subject or principle |
Coral | Mercan rengi, mercan, Çeşitli deniz kabukları | a substance like rock, formed in the sea by groups of particular types of small animal, often used in jewellery /
a colour between orange and pink |
Precious | Değerli, kıymetli, pahalı, enderi değer | of great value because of being rare, expensive, or important |
Thrilled | Çok heyecanlı, mutlu, çok sevinçli | extremely happy about something |
Conclusive | Nihai, son, kati, anlaşılmış, kesin, inandrıcı | proving that something is true, or ending any doubt |
Descendant | Neslinden olan, torun, oğul, soyundan gelen kimse, düşen şey | a person who is related to you and who lives after you, such as your child or grandchild |
Accomplish | Başarıyla tamamlamak, sonuçlandırmak | to finish something successfully or to achieve something |
Prevailing | Yerine geçme, genel, yaygın, en çok tutulan, cari, geçerli, hüküm süren, gelip gelen | existing in a particular place or at a particular time |
Nagging | Kusur bulma, vırıltı, dırdır, azarlama, dırdırcı | complaining or criticizing /
used to describe an unpleasant feeling that continues for a long period of time |
Abundant | Bol, çok, dolu,gani | more than enough |
Indicate | Göstergesi olmak, belirtisi olmak, göstermek, çıtlatmak, gerektirmek, sinyal vermek | to show, point, or make clear in another way /
to show other road users that you intend to turn left or right when you are driving a vehicle |
Overshoot | Iskalama, hedefi şaşırmak, aşırılığa kaçma, aşma | to go further than the end of or past something, without intending to |
Invoke | Yardım istemek, yakarmak, hatırlatmak, dua etmek, davet etmek, yalvarmak | to use a law in order to achieve something, or to mention something in order to explain something or to support your opinion or action / to request help from someone, especially a god, when you want to improve a situation |
Disruption | Parçalama, bozma, aksama, yarılma, kesilme, karmaşa | an interruption in the usual way that a system, process, or event works |
Ahead | İleride, ileri, önde, önceden, ileri yol, daha fazla | having more points, votes, etc. than someone else in a competition, election, etc. /
making more progress than someone else |
Encounter | Rastlamak, karşılaşmak, yüzyüze gelmek, çarpışmak, rastlaşmak | a meeting, especially one that happens by chance /
an occasion when two teams play against each other |
10. kitap 3. bölüm 2. okuma parçası “Autumn leaves” kelimelerine buradan ulaşabilirsiniz.
10. kitap 4. bölüm 1. okuma parçası “The megafires of California” kelimelerine buradan ulaşabilirsiniz.
Yayınladığım tüm IELTS kelime listelerine buradan ulaşabilirsiniz.autu
İlk yorumu siz yapmak ister misiniz ?