Autumn leaves IELTS kelimeler
Cambridge IELTS hazırlık serisi öğrenilmesi gereken kelimeleri sıralı liste
Cambridge IELTS hazırlık serisi 10. Kitap 3. Bölüm 2. Akademik okuma parçası “ Autumn leaves ” içerisindeki kelimeleri IELTS hazırlık aşamasında çalışırken not almıştım. Bunlar herkes için zorunlu ve bilinmesi gereken kelimeler olmayabilir ancak ben hazırlık aşamasında kelime hacmimi geliştirebilmek için okuma sınavına bu şekilde çalıştım. Bu şekilde çalışma, aslında sınavda yüksek not alabilmek için uygulamanız gereken sistemin bir parçası olmaktan çok, kelime bilginizi arttırmak için uzun vadeli bir çalışmanın parçası. Ayrıca buradaki kelimelerin bazıları tüm IELTS sınavı boyunca tekrar ediliyor. Örneğin, readingde ilk okuma rastladığınız kelimeler grubu aynı sınavın listening kısmında da karşınıza çıkabiliyor. Yani en azından benim gözlemim bu şekilde. Yani aslında burada sınav benim için araç, benim amacım kendimi geliştirebilmekti diyorsanız, bu kelime anlamı sizin için çok faydalı olabilir. Bana göre yüksek lisans yapmak isteyen kişiler için, okuma parçalarındaki akademik dil, kendi yazılarını yazarken faydalı olabilir.
Bahsettiğim gibi bu kelimeler serisi ben çalışmalarımı devam ettirirken ortaya çıktı. Tüm kelimeler okuma parçalarındaki sıraya göre çıkmıştır. Bazıları diğer sayfalarda tekrar etmiş olabilir. Ayrıca, bence IELTS reading kısmından 6 .0 ve üzeri puan almak için sınav taktiği dışında bu kelimelerden bilinmesi gerekiyor. İngilizce açıklamaları Cambridge sözlükte de verilen anlamlarıdır. İşte 10. Kitap 3. Bölümde(section) 2. Okuma(reading) kelimeler.
Autumn leaves IELTS bilinmesi gereken akademik kelimeler
Captivate | Cezbetmek, çekmek, büyülemek | to hold the attention of someone by being extremely interesting, exciting, pleasant, or attractive |
Chlorophyll | Klorofil, yeşil öz | the green substance in plants, that allows them to use the energy from the sun |
Hemisphere | Yarıküre, yarım küre | one of two halves of the earth, especially above or below the equator |
Decline | Reddetmek, inişe geçmek, azalmak | to gradually become less, worse, or lower: |
considerably | Oldukçe, epeyce, çok, bir hayli, büyük ölçüde | large or of noticeable importance |
Abandon | Terk etmek, bırakmak, vazgeçmek, kesmek | to leave a place, thing, or person, usually for ever |
Dismantles | Sökmek, parçalamak, parçalara ayırmak, kadırmak | to take a machine apart or to come apart into separate pieces |
Twigs | Çerçöp | a small, thin branch of a tree or bush, especially one removed from the tree or bush and without any leaves |
Deplete | Azaltmak, tükenmek, boşaltmak, kurutmak, tüketmek | to reduce something in size or amount, especially supplies of energy, money, etc. |
Spectrum | Tayf, görüntü, spektrum, ışık çizgisi | the set of colours into which a beam of light can be separated, or a range of waves, such as light waves or radio waves |
Scrambling | Karıştırma, çalkalama | |
Withdraw | Geri çekmek, geri çekilmek, geri almak | to take or move out or back, or to remove |
Preserve | Muhafaza etmek, korumak, zarardan korumak, reçelini yapmak, saklamak | to keep something as it is, especially in order to prevent it from decaying or being damaged or destroyed |
Outweigh | Ağır basmak, daha ağır gelmek | to be greater or more important than something else |
herbivore | Ot ile beslenen hayvanlar | an animal that eats only plants |
Propose | Önermek, teklif etmek, öneri sürmek, tasarlamak, evlenme teklif etmek | to offer or suggest a possible plan or action for other people to consider |
Infestation | Istila etmek, kaplamak (bit/kurt/fare) evi sarma, bürüme | a large number of animals and insects that carry disease, that are present where they are not wanted |
Host | evsahibi | someone who has guests |
Ascertained | Onaylanmış, tespit olunmuş, doğrulanmış | to discover something /
to make certain of something |
Robust | Güçlü, dirençli, çetin, dinç, çok sağlıklı | (of a person or animal) strong and healthy, or (of an object or system) strong and unlikely to break or fail |
Plausible | Makul, olası, akla yatkın, mantıklı, inandırıcı | seeming likely to be true, or able to be believed |
Supreme | Yüce, üstün derecedeki, en büyük, en yüksek rütbeli | having the highest rank, level, or importance / very great, or the best |
Exquisitely | zarifçe | in a very beautiful and delicate way |
Evolve | Evrim geçirmek, yavaş yavaş gelişmek, yaymak, açmak, çıkarmak | to develop gradually, or to cause something or someone to develop gradually |
Overwhelm | Boğmak, mahçup etmek, basmak, istila etmek, etkilemek, kaplamak | to defeat someone or something by using a lot of force |
Drought | Kuraklık, darlık, susuzluk, kıtlık, su kıtlığı | a long period when there is little or no rain |
Dismantle | Sökmek, çıkarmak, parçalamak, parçalara ayırmak, kaldırmak | to take a machine apart or to come apart into separate pieces /
to take a machine apart or to come apart into separate pieces |
Vulnerable | Zedelenebilir, kolayca zarar görebilir, kolay incinir | able to be easily physically, emotionally, or mentally hurt, influenced, or attacked |
Reveal | Meydana çıkarmak, ortaya çıkarmak, açığa vurmak, su yüzüne çıkarmak, açığa çıkarmak | to make known or show something that is surprising or that was previously secret /
to allow something to be seen that, until then, had been hidden |
Subtle | Hemen göze çarpmayan, güç algılanan, ustaca yapılmış, usta, zeki, zekice | not loud, bright, noticeable, or obvious in any way /
achieved in a quiet way that does not attract attention to itself and is therefore good or clever |
10. kitap 3. bölüm 1. okuma parçası “The context, meaning and scope of tourism” kelimelerine buradan ulaşabilirsiniz.
10. kitap 3. bölüm 3. okuma parçası “ Beyond the blue horizon” kelimelerine buradan ulaşabilirsiniz.
Yayınladığım tüm IELTS kelime listelerine buradan ulaşabilirsiniz.
İlk yorumu siz yapmak ister misiniz ?